16.08.2023 555
Evrim, canlılarda zaman içinde meydana gelen ve onların farklı ortamlara uyum sağlamalarını sağlayan değişimlere neden olan tür içi bir süreçtir. Evrimsel süreçte değişen bireyler değil, popülasyonlardır. Yani bir canlı türüdür asla tek bir canlı değişmez. Örnek vermek gerekirse bir canlı popülasyonundaki göz rengi geni %20 iken %25’ e çıktıysa bu evrimdir. Evrimle sonuçlanan değişikliklerinin sebebi DNA değişikliklerine yani mutasyonlara dayanır. Bu nedenle de genelde bilim insanları bakteri mutasyonlarını inceleyerek evrimin nasıl çalıştığını araştırırlar. Neden Bakteri? Çünkü bakteriler muhtemelen dünyadaki en iyi adapte olmuş organizmalardır. Su altı volkanlarında, uzayda, donmuş topraklarda ve bunun gibi ekstrem koşullarda hayata kalabilirler.
Evrim teorisinin, 1831’de İngiliz doğa bilimci Charles Darwin’in 5 yıllık araştırma yolculuğuyla temelleri atılmış oldu. Darwin, gezi sırasında birçok canlının dağılımında ve özelliklerinde ilginç desenler gözlemledi. Bu özelliklerin çevrelere uyum sağlamak için geliştirilen değişiklikler olduğunu düşündü. Bu düşünce de çevre koşullarına uyum sağlamanın, her nesilde nasıl değiştiğini açıkladığı bir evrim teorisi bulmasına yardımcı oldu.
Az önce bu değişikliklerin mutasyonlardan kaynaklandığı söylemiştik. Mutasyonlar, bir organizmanın genlerindeki değişimlerdir. Genler, tüm canlı organizmaların sahip olduğu talimatlardır. Her gen, nükleotit adı verilen dört molekülün benzersiz bir kombinasyonundan oluşur: adenin, sitozin, guanin ve timin. Genetik dizi adı verilen bu nükleotidlerin sırası, her bir genin işlevini belirler. Bir organizmadaki tüm genlerin toplamınaysa “Genom” denir. Genom organizmadaki tüm genetik bilgilerin kodlamasını içerdiği için bir genin veya daha fazla nükleotidindeki en ufak bir değişiklik; organizmanın saç rengi, boy uzunluğu, kemik yapısı gibi genetik özelliklerini bozabilir. Bu genetik bilgi kalıtsaldır ve nesilden nesile aktarılır. Nesiller boyunca mutasyonun birikmesi yararlı, zararlı olabilir veya hiçbir etkisi olmayabilir. Darwin’e göre bu birikim “Doğal Seçilimle” mümkündür.
Doğal seçilim, “yararlı“ mutasyonların nesiller boyunca yavaş yavaş birikmesi sürecidir ve organizmaların çevrelerine daha iyi uyum sağlamalarını sağlar. Daha az adapte olan organizmalar, mutasyonları adapte olmalarına yardımcı olan organizmalara göre hayatta kalmakta daha fazla sorun yaşayacaktır. Mutasyonlar bir organizmada önemli değişiklikler ürettiklerinde, yeni bir türün gelişmesine yol açabilir ve bu dediğimiz gibi bir birikim sonucu gerçekleşir. Yani evrim çok uzun süreler içerisinde gerçekleşir. Bu sebeple evrim incelenirken sonuca değil mekanizmasına bakılmalıdır. Yani biz maymundan geldik demek evrim değildir, bu bir sonuçtur. Buna örnek vermek gerekirse kütleçekimi açıklarken gezegen yaratan bir güç olarak anlatmıyoruz sadece gezegenlerin kütleçekimin bir sonucu olarak var olduğunu söylüyoruz. Kütleçekim açıklanırken fizik yasalarıyla açıklanır. Evrim de bu şekildedir. Bakterilerin mutasyon sonucu çok yüksek sıcaklıklarda yaşaması da bir evrimdir, her zaman çok uzun bir genetik birikim olmak zorunda değildir. Bakteri örneği de sadece evrimin bir sonucudur. Evrimin özünde açıklaması, genlerdeki mutasyonların popülasyonlarda yaratmış olduğu birikimi sürecidir.
Kaynaklar
https://academic.oup.com/evolut
https://en.wikipedia.org/wiki/Evolution
https://onlinelibrary.wiley.com/journal/20457758
https://kids.frontiersin.org/articles/10.3389/frym.2019.00075
https://royalsocietypublishing.org/doi/abs/10.1098/rstb.2008.0160
https://www.academia.edu/47913299/Evolution_education_is_a_complex_landscape